Her gece bu belirtiyi yaşıyor ve bir türlü geçmiyorsa dikkat! Uyuz kapmış olabilirsiniz

Her gece bu belirtiyi yaşıyor ve bir türlü geçmiyorsa dikkat! Uyuz kapmış olabilirsiniz
Uzmanlar son dönemde uyuz salgını konusunda uyarılarda bulunarak, pandemiyle birlikte uyuz salgınının daha da kötüleştiğine dikkat çekti. Geceleri yaşanan kaşıntının uyuz belirtisi olabileceğini ifade ettiler.

Dünyada ve Türkiye'de son günlerde uyuz vakalarının arttığına değinen uzmanlar, Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre uyuz vakalarının sayısının yüzde 7 oranında arttığını söyledi. Kastamonu Anadolu Özel Hastanesi'nde enfeksiyon hastalıkları doktoru ve klinik mikrobiyolog Dr. Osman Kocabıyık, artan vaka sayısı konusunda uyarıyor.

Dr. Osman Kocabıyık, bu hastalığın her yaşta bulunabileceğini vurguladı. Özellikle geceleri vücutta oluşan kaşıntının uyuz belirtisi olabileceğini söyleyen Kocabıyık, uyuzdan korunmak adına tek başına hijyenin yeterli olmadığını aktarırken “Uyuz, ülkemizde ve aynı zamanda dünyada son yıllarda vaka sayılarının giderek arttığı bir sorundur." dedi.

Dr. Osman Kocabıyık, uyuzun hem Türkiye'de hem de dünya çapında bir sorun olduğunu ve son yıllarda uyuz vakalarının sayısının arttığını söylerken "Aslında artış pandemiden önce başlamıştı ancak pandemi sonrası karantinayla birlikte uyuz vakalarında ciddi bir artış oldu" diye konuştu.

“15 ila 20 dakikalık maruz kalma sırasında bulaşıyor”

Dr. Kocabıyık, hastalığın el sıkışma veya yan yana oturmak yoluyla bulaşmadığını söyledi. Kocabıyık, "Hastalık kişiden kişiye yakın temas yoluyla, genellikle 15 ila 20 dakikalık temas süresi içinde bulaşıyor. Doğrudan temasın yanı sıra enfekte kişinin elbise, çarşaf ve havlu gibi kişisel eşyalarıyla uzun süreli temas da uyuzun bulaşmasının bir başka yoludur. Sadece el sıkışarak veya yan yana oturarak enfeksiyon kapmak kolay değil. Ancak kirlilikle mücadele etmek ve maruz kalmayı önlemek için önlemlere ihtiyaç var" dedi.

“Uyuz bağışıklık kazandırmaz”

Uyuzun bağışıklık bırakmadığını belirten Dr. Kocabıyık,: “Uyuz olan bir kişinin bağışıklığı olmadığı için birçok kez uyuz geçirebilir. Uyuz hayvanlardan insanlara bulaşamaz ve hayvan akarları da insanlarda çoğalamaz” şeklinde konuştu.

“Erkeklerde genital bölgede kaşıntı çok tipiktir.”

Uzman isim ayrıca hastalığın tanısı ve semptomları hakkında da yorum yaparken "Uyuz hastalığının tanısı kan tahlili veya diğer laboratuvar tetkikleriyle konulamaz. eşhis genellikle hastanın tıbbi geçmişine ve karakteristik cilt bulgularına veya döküntülere göre konur. Kaşıntı, parazitin insana bulaşmasından 4 ila 6 hafta sonra ortaya çıkar ve özellikle geceleri daha da kötüleşir.En önemli klinik bulgu, parazitin ciltte oluşturduğu tünellerin ortaya çıkmasıdır. Spesifik odak alanları; parmak aralarında, bilek içlerinde, koltuk altlarında, kulak arkalarında, belde, ayak bileklerinde, ayaklarda ve kalçada, kadınlarda meme ucu ve çevresinin kaşınması, erkeklerde ise genital bölgenin kaşınması oldukça tipiktir. Erişkinlerde avuç içi, ayak tabanı, yüz ve boyunda kaşıntı genellikle görülmese de yetişkinlerde ve çocuklarda bu bölgelerde kaşıntı ve hastalığa bağlı cilt belirtileri görülüyor." dedi.

“Başarılı tedaviden sonra bile kaşıntı ve semptomlar 2 ila 6 hafta sürebilir."

Uzman isim, başarılı tedaviden sonra bile hastalığın kaşıntı ve semptomlarının 2 ila 6 hafta devam edebildiğini doğruluyor. Dr. Kocabıyık, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Tedavide farklı ilaçlar kullanılabilse de kullanılan ilacın türü ne olursa olsun belirli kurallara uyulması gerekiyor. Aktif şikayetleri olmasa da aynı yaşam ortamını paylaşan kişilerin aynı anda tedavi görmesi başarılı tedavi için önemlidir. Tedavide hem topikal hem de ağızdan ilaçlar kullanılır ve ilaç uygulanmadan önce ılık bir banyo yapılarak ilacın cilt altında zaten bulunan parazitlerle temas olasılığı arttırılmalıdır. Uyuz paraziti derinin her yerinde bulunabileceği için ilacın kaşıntılı ve kaşıntısız alanlar, kulak arkası ve çene altı dahil olmak üzere ayak parmak uçları dahil vücudun her yerine uygulanması gerekir.

İlaç alındıktan sonra temiz kıyafetler giyilip ilacın vücutta kalması beklenen süre sonunda da banyo yapılarak ilacı vücuttan uzaklaştırmak gerekiyor. Tırnaklar kısa kesilmelidir. Bir önceki hafta kullanılan tüm kıyafet, iç çamaşırı ve nevresimlerin en az 60 derece sıcaklıkta yıkanıp ütülenmesi gerekmektedir. Yıkanamayan eşyaların ağzı kapalı torbada yaklaşık yedi gün saklanması yeterlidir. Başarılı tedaviden sonra bile hastalığın kaşıntı ve semptomlarının 2 ila 6 hafta devam edebileceğini unutmamak önemlidir"

“İnsanlar utandıkları ve kontrol edilmesi zor olduğu için hastalıklarını gizliyorlar"

İlaca dirençli uyuz hastası olan kişilere göre tedaviyle uyumsuz aile üyelerinin daha fazla olduğunu belirten Kocabıyık, "Uyuz tedavisinde tek krem ​​uygulanarak tedavi edilmediğini ve hiçbir belirti göstermediğini bildiren kişiler uyuz hastalığına neden olur. Dirençten ziyade önemli bir sorun hastanın kremi cilt kıvrımlarına tam ve düzgün şekilde uygulanmasıdır. Topikal kremlere karşı bir miktar direnç vardır ancak ilaçların ve ağızdan alınan ivermektin tabletlerin doğru kullanımıyla bu direncin üstesinden gelebiliriz. Bir diğer önemli konu ise hastalığın gizlenme çabalarıdır. Çoğu zaman insanlar utanç nedeniyle hastalıklarını çevrelerindekilerden gizlerler ve bu da hastalığın kontrol edilmesini zorlaştırır. Uyuz utanılacak ve sakınılacak bir hastalık değil, tedavi edilebilen bulaşıcı bir hastalıktır. Tedavi edilmediğinde gece şiddetli kaşıntı nedeniyle uyku sorunları ortaya çıkabilir, sürekli kaşıma nedeniyle cilt enfeksiyonları gelişebilir. Tedavi edilmediği takdirde geceleri şiddetli kaşıntıya neden olabilir ve bu kaşıntı sonucunda ciddi cilt enfeksiyonları ortaya çıkabilir. Bu nedenle tipik gece kaşıntısı olanların en kısa süre içerisinde doktora başvurmalarını öneriyoruz." dedi.

“Kişisel bakım veya temizlik hastalıklardan %100 korumaz"

Dr. Osman Kocabıyık, İstanbul'daki vaka sayısının ciddi oranda arttığını söylerken konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:

“İstanbul'dan Kastamonu'ya bu hastalıkla gelen yolcular ilimizde vaka sayısında artışa neden oldu. Ama endişe edilecek bir hastalık değildir, tedavisi var ama bulaşıcı bir hastalık. Eğer izolasyona saygı duyarsak, tedavi bitene veya erken teşhis ve tedaviye başlanıncaya kadar kimseyle temas kurmazsak, korkulacak bir hastalık değildir. Çevremizde uyuz veya buna benzer kaşıntı gibi benzer hastalık hikayesi olan ve aynı zamanda gece kaşıntısı olan biri varsa mutlaka hastaneye gitmelidir. Bu hastalıkta kişisel hijyen önemlidir ancak hastalık bulaşıcı olmasından dolayı yakın temas halinde 15-20 dakika içerisinde kendinizi istediğiniz kadar temizleseniz bile hastalık bulaşabilir. Bu hastalığa yakalanan ve temizlikten bıkan insanlar var.

Sirkeli su ile evini temizleyenler var ama yine de hastalığa çare bulamayanlar da var. Kişisel bakım veya hijyen her zaman önemlidir ancak uyuza karşı %100 koruma sağlamaz. Ben çok titiz ve çok temizim desekte bu uyuza karşı korumaz, bulaştığında kaçınılmaz bir hastalıktır, kişisel hijyene dikkat etmeliyiz ama bu uyuzdan %100 korunma değil sadece temizliktir."

Son Haberler